18 Kasım 2011 Cuma

El-İmame ves-Siyase’nin İBN KUTEYBE’ye ATFEDİLMESİ HAKKINDA


El-İmame ves-Siyase’nin
 İBN KUTEYBE’ye
ATFEDİLMESİ HAKKINDA
 El-İmame ves-Siyase adlı kitap çok yaygın olarak, özellikle bu kitaptan Hz. ‘Ali’nin, Hz. Ebu Bekr’e biat etmesi için evinden zorla sürüklenerek getirilmesi iddiasını ispatlamak için alıntı yapan Şii polemikçikler tarafından Ebu Muhammed ‘Abdullah ibn Müslim ibn Kuteybe ed-Dineveri’ye (213h―276h) atfedilir.

Ancak, kitabın İbn Kuteybe’ye atfedilmesi şüphesi, en erken olarak 1322h den beri vardır.
 Bu şüpheler, gerek müslüman alimler gerek oryantalistler olsun her iki taraftan da paylaşıldı ve diğerlerinin arasına kaydedildi; Muhammed Muhy ed-Din ‘Abd el-Hamid, İbn Kuteybe’nin Adab el-Katib (s. 9) mukaddimesinde, Hayr ed-Din ez-Zerikli in el-A‘lam (cilt 4, sayfa 137) ve Carl Brockelmann’in Geschichte der Arabischen Litteratur (c. 2 s. 230 Arapça tercümesi).

    Bu makale, kitabın İbn Kuteybe tarafından yazıldığı iftirasının atılması için bazı nedenlerini ortaya koyar.
―o―o―o―
 Bu atıf hakkında sayılı tartışma zeminleri vardır. Birazdan bunlardan döt tanesi ele alınacaktır.
Sırasıyla:
 Biyografi yazarları tarafından verilen İbn Kuteybe’nin eserleri listesi
1.                    Kitabın yazarı tarafından isimlendirilen Şuyuh(Şeyhler)
2.                   Diğer çalışmaların intihali
3.                   İbn Kuteybe’nin nasbı (nasb kelimesinin ıstılahtaki manası: Hz. ‘Ali karşıtı olma)
 1. İBN KUTEYBE’NİN ESERLERİ LİSTESİ
 Bir yazara atfedilen herhangi bir eseri doğrulama yöntemlerinin en basiti, asıl olan bu eserin başlığı, yazara biyografi yazarları tarafından atfedilir. İbn Kuteybe meselesinde, biz çeşitli asırlara yayılan biyografik bilgi kaynaklarına ulaşıyoruz.
 İbn en-Nedim’den (vefatı 385h) Fihristi ile başlayıp, İbn Hallikan’ın (vefatı 681h) Vefeyat el-A‘yanı, Az-Zehebi’nin (vefatı 748h) Siyer A‘lam en-Nubela, İbn Hacer’in (vefatı 852h) Lisan el-Mizan, İbn el-‘İmad’ın (vefatı 1032h) Şezarat ez-Zeheb, Hacı Halife (vefatı 1067h)  Keşf ez-Zunun, İsma‘il Paşa el-Bağdadi (vefatı 1337h) hediyyetü’l ‘arifine kadar inceleyelim.
Kendilerinin konuyla ilgili listeleri aşağıda verilmiştir:
 İbn en-Nedim
 İbn en-Nedim’in Fihristinde (s.85-86) listelenen İbn Kuteybe’nin eserleri şaşırtıcı bir şekilde 46 ya kadar ulaşır. Bunlardan ikisi, herbiri kendi içinde on kitap ihtiva eder. Ancak, el-İmame ves-Siyase bu listede görünmüyor.
 El-İmame ves-Siyase başlıklı kitabın kapsamlı bir listede bulunmaması çok dikkat çekici olarak görülmesi gerekir. İbn en-Nedim’in kendisi şii olduğu göz önünde bulundurulduğunda bu veri, üzerine dikkat çekilmeye daha layıktır. (Bkz, örneğin, Ayetullah Şihab ed-Din el-Mar‘aşi en-Necefi’nin Keşf ez-Zununa önsözü)
 İbn Hallikan
İbn Hallikan, Vefeyat el-A‘yan (c. 2 s. 20) da, İbn Kuteybe’nin 14 eserinin listesini veriyor ve yine el-İmame ves-Siyase bariz bir şekilde burada da yok.
Ez-Zehebi
Ez-Zehebi’nin Siyer ‘A‘lam en-Nubela (c. 13 s. 299) adlı kitabında İbn Kuteybe’nin 28 eseri listelenmiştir. El-İmame ves-Siyase bu listede de yer almıyor.
 İbn Hacer
 Lisan el-Mizan’da (c. 4 s. 159, Beirut/c. 2 s. 114, Hyderabad) İbn Hacer, İbn Kuteybe’nin 7 adet kısa bir listesini veriyor. Burada da el-İmame ves-Siyase zikredilmemiş.
 İbn el-‘İmad
 İbn el-‘İmad’ın Şezarat ez-Zehebdeki (c. 3 s. 318) listeside el-İmame ves-Siyase başlıklı bir eseri içermiyor.
 Hacı Halife
 Hacı Halife, Keşf ez-Zunun da 20 değişik yerde İbn Kuteybe tarafından yapılan çalışmaları listelemiş. Bu 20 değişik yerden hiçbirinde el-İmame ves-Siyase’ye rastlamak mümkün değil.
 İsma‘il el-Bağdadi
İsma‘il Paşa el-Bağdadi de İbn Kuteybe tarafından yazılan el-İmame ves-Siyase adlı bir esere referans vermeyi başaramıyor.
 Adı geçen kitabın, İbn Kuteybe hakkında farklı biyografi yazarları tarafından verilen listelerde tamamı ile yer almayışından dolayı, eserin gerçekten İbn Kuteybe tarafından yazıldığı iddiası büyük bir darbe olarak  görülmesi gerekir. Bu iddia bir de gelecek faktörlerle birleştiğinde, bu iddiayı reddetmeye zorlayıcı bir tartışma şeklini alır.
 2. YAZARIN ŞEYHLERİ
 Kitabın ilk bölümünde – Ebu Bekr ve Ömer’in faziletlerini ele alan paragraflar, Hz.Ebu Bekr’e bey‘ata yönlendiren ve bunun hemen ardında maydana gelen olaylar – kitabın yazarı başlıca kendi haber kaynaklardan alıntı yaparak, birçok ricalleri kişisel etkileşim olduğu için rivayet terimleri kıymeti gereğince kullanarak birçok senedler üretiyor.
Bu ricaller:
 1. İbn Ebi Meryem
2. İbn ‘Ufeyr
3. Yahya ibn ‘Abd el-Hamid
4. İbn Ebi Şeybe
5. El-Velid ibn Müslim
İbn Ebi Meryem, Sa‘id ibn al-Hakam ibn Ebi Meryem olarak bilinir. Mısır’da yaşadı. (Vefatı 224h). El-İmame ves-Siyase’nin yazarı “haddesena İbn Ebi Meryem”. (s. 1, 2, 27) terimini kullanaraktan alıntı yapıyor. Hadis terminolojisinde (ıstılahında) haddesena terimi iki kişi arasında birebir görüşmeleri olduğunu ifade eder. Öyle ki yazarın kendisi haberi bizzat kaynaktan işitmiş olduğunu belirtir.
 İbn ‘Ufeyr, Sa‘id ibn Kesir ibn ‘Ufeyr’dir. Bu ravide Mısırlıdır. (Vefatı 226h İbn Ebi Meryem’den iki yıl sonra ). Yazar aynı şekilde ondan da haddesena. (s. 2, 4, 27) terimini kullanarak alıntı yapıyor.
Yahya ibn ‘Abd el-Hamid el-Himmani adlı ravi Küfe’lidir. İbn ‘Ufeyr’den 2 yıl sonra 228h vefat etmiştir. El-İmame ves-Siyase’nin yazarı ondan haddesena terimini kullanarak alıntı yapıyor (s. 1).
Yine ibn Ebi Şeybe’yi  aynı haddesena terimini kullanarak direk kaynağında isimlendiriyor (s. 2). Bu isim 235(h)’de vefat eden Küfe’li ravi Ebu Bekr İbn Ebi Şeybe için kullanılabileceği gibi 4 yıl sonra 239(h)’de vefat eden kardeşi Osman için de kullanılabilir.
El-Velid bin Müslim de el-İmame ves-Siyase’nin yazarı tarafından haddesena terimi kullanılarak alıntı yapılıyor (s. 2). Bu Dimaşka(Şam)’lı ravi 195h de vefat etmiş.
Kitabın yazarının olduğu gibi kendi kaynakları tarafından isimlendirilen şahıslar, kitabında geçen rivayetlerin bizzat kendisi tarafından işitilmiş olarak zikredilmesi, İbn Kuteybe’nin kitabın yazarı olması iddiasını aşağıdaki gerekçelerle reddetmek zorunda bırakıyor:
İbn Kuteybe 213h’ de doğdu. Yahya ibn ‘Abd el-Hamid 228h’de vefat ettğinde İbn Kuteybe 15 yaşındaydı. İbn ‘Ufeyr 226h’de vefat ettiğinde ise İbn Kuteybe 13 yaşındaydı. İbn Ebi Meryem 224h’de vefat ettiğinde ise 11 yaşında bir çocuk idi. Şayet bütün bunlar halen şüpheleri gidermiyorsa; El-Velid bin Müslim’in İbn Kuteybe doğmadan tam 8 yıl önce vefat etmesi el-İmame ves-Siyase’nin yazarının İbn Kuteybe olması ihtimalini tamamıyla ortadan kaldırıyor.
İbn Kuteybe’nin muasırları, birkaç hocalarının isimlerini belirttiler. Bu listedeki detaylarla kitabın asıl yazarı hocalarının detayları karşılaştırıldığında İbn Kuteybe’nin bu kitabı yazması iddiasını reddetmek için daha fazla ağırlık eklenir.
Biyografi yazarlarının itibar ettikleri İbn Kuteybe’nin rivayetteki hocaları
1. İshak ibn Rahaveyh (vefatı 238AH)
2. Muhammed ibn Ziyad ibn ‘Ubeydillah ez-Ziyadi (vefatı takriben 250AH)
3. Ebu Hatim es-Sicistani (vefatı 255AH)
4. Ziyad ibn Yahya el-Hassani (vefatı 254AH)
Bu zatların vefatları yaklaşık 3. Asırın ortalarında gerçekleşmiştir. İbn Kuteybe, bu kuşak insanlarından tarihsel olarak rivayet etmiştir. El-İmame ves-Siyase’nin yazarı olarak sunulan efsanevi İbn Kuteybe daha önceki kuşağın gözbebeği idi. Bunlardan bazıları ikinci yüzyıl bitmeden vefat etti – İbn Kuteybe doğmadan – diğerleri de 3. asrın ikinci onyılında.
3. İNTİHAL [1]
El-İmame ves-Siyase’nin diğer metinlerle karşılaştırılması ilginç bir sonuç üretti. Carl Brockelmann oryentalist Dozy ve Noldeke’den alıntı yaparak; el-İmame ves-Siyase’nin bazı bölümleri İbn Habib’in (vefatı 239H) bir tarih çalışmasından aşırıldığını bildiriyor. (Tarih el-Adab el-‘Arabi ― Arabic translation of Geschichte der Arabischen Litteratur ― cilt. 2 s. 230).
El-İmame ves-Siyase Ebu Bekir döneminden Harun er-Reşid’in (195H) vefatına kadar halifelerin sistematik tarihi olarak sunulmuştur. Burada metnin doğası hakkında esrarengiz bir şey vardır. Başlangıçta Ebu Bekir ve ‘Ömer’in faziletine dair olan hadisleri sonrada Peygamber Efendimizin sallallahu ‘aleyhi vesellem vefatından hemen sonra yer alan olayları sunuyor. Esrarengiz olan kısmı ise bu noktaya kadar malzeme titizlik ile isnadlı olarak sunulmaktadır. Ancak çok geçmeden şekil değişir, şimdiye kadar full senedlerle verilen hadisler sayfa 27’den sonra giriş niteliğinde olan “Zekeru…” (“Zikrettiler…”) şeklinde kitabın sonuna kadar bu şekilde devam eder.
Burada halifeler tarihi adında İbn Kuteybe’ye atfedilebilir bir kitabı sunmaya ihtiyaç duyan bir yazarla (yada bir hayalet yazar) karşılaşıyoruz. Bu sebeptan dolayı, İbn Kuteybe’nin hocaları ve kaynak olabilecek çok sayıda olası kişileri seçti. Seçilen kişiler, İbn Kuteybe’nin hocaları olmaları için biraz fazla erken olduğundan yazarın hesaplamada hata yaptığı ortaya çıkıyor. İstenilen malzeme ile birkaç sayfa doldurduktan sonra – Fatıma’nın evine sözde saldırı ve ‘Ali’nin bey’ata zorlanması – kitabı öyle bir malzeme ile doldurması gerekli ki sistematik halifeler tarihi güvenilirliğini versin. Aslında kitabın geri kalanı için orijinal malzeme yazmak oldukça zorlu bir görev olurdu; bu çalışma üzerinde itinalı bir bakıma girişmek bir sahtekar için belkide oldukça zahmetli bir iş olsa gerek. Bundan dolayı daha az bilinen çalışmaları ve belirsiz şahsiyetleri aşırma ile  daha rahat bir yönteme başvurdu.
Bu oyun, ancak sistematik ve titiz ilmi bir araştırma bu aldatmacayı, dünyanın gözlerinin önüne bütün çıplaklığıyla serene kadar sürebildi.
4. İBN KUTEYBE’NİN NASBI [2] 
İbn Kuteybe’nin sözde yazarlığına daha fazla şüphe düşüren de biyografistlerin onu Nasibi yada Ehl el-Beyt karşıtı biri olarak tanıtmalarıdır. Örnek olarak, İbn Hacer onun hakkında şöyle yazar: ‘‘İbn Kuteybe’de Ehl el-Beyt karşıtı olma eğilimi vardı (Lisan el-Mizan cilt. 4 s. 160). El-Yafi‘i Mir’at ez-Zamani (cilt. 2 s. 191) adlı kitabında İmam ed-Darekutni’den alıntı yaparak bu duyguyu şu şekilde yankılandırıyor: ‘‘İbn Kuteybe asıla doğru eğilimi yoktu’’.
Şayet İbn Kuteybe’nin eğilimi bu şekildeyse, onun böyle Ehl el-Beyt’i destekleyen ve Sahabelere karşı olarak algılanan bir malzemeyi belgelemesi inanılmaz görünüyor. Bilakis, bir Nasibi’den beklenilen, Şii’lerin açısından desteklenen her türlü malzemeyi dahil etmekten en çok onun kaçınmasıdır. Bu sahte İbn Kuteybe, itina ile böyle bir malzemeyi belgeliyor, kişi şu sonuca varmaktan kendini tutamıyor: Kitabın hayalet yazarı hesabı yanlış yaptı.
 “Nasibi” terimi: Sıradan halk kitlelerine Ehli Beyte, Hz. Resulullahın (sav) torunlarına düşmanlık besleyenleri tanımladığı 

NEDEN İBN KUTEYBE?
Malum şu soru sorulacak, birçok sünni yazarların içinde ‘‘Neden İbn Kuteybe?’’ye atfedilmesi, burada hayali yazar kendi yazısı için İbn Kuteybe’yi seçmesinin iyi bir sebebi olsa gerek.
It is inevitable that the question will be asked, “Why Ibn Qutaybah?” With any number of Sunni authors to ascribe this book to, the ghost writer must have had good reason for his selection of Ibn Qutaybah as the author his work.
Cevap, ben İbn Kuteybe’nin ortalamasının bu arzu edilen role en çok uygun olanı olduğu kanaatindeyim. Ne Buhari gibi evrensel bir şekilde meşhur olmuş bir muhaddis, ne de İbn Cerir at-Taberi gibi meşhur bir tarihçi değil, buna rağmen İbn Habib’(den aşırıldığı) gibi de tamamı ile sıradan birisi de değil.
Kitabı, hayatları ve çalışmaları geniş ölçüde bilinen meşhur bir kişiye atfetmek, kolayca yakalanma dezavantajını taşır. Ancak hiç tanınmayan bir yazara da yatırım yapmak kabul edilebilirlik şansını tahrip eder. En ideal çözüm, yeterli güvenilirliği sağlayacak kadar meşhur, ancak sahtekarlığın da kolayca tespit edilmesinde kaçınmak için de yeterince gözlerden uzak olan orta halli bir kişiliğe bu çalışmayı yüklemekdir.
Ve bu rol için seçilen kişi İbn Kuteybe’dir.
Yazan: Mevlana Muhammad Taha Karaan
Çeviri (İngilizceden): Murat Yasin



[1] İntihal: Herhangi bir edebi eseri kendininmiş gibi yayınlama, aşırma.
[2] Nasb: Istılahta, Hz.Ali (r.a) ve Ehl el-Beyt karşıtı olmak manasında kullanılır, bu zikredilen eğilimde olana da Nasibi terimi kullanılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder